 |
|

|
|
B U R H A N İ Y E |
|
|
Bu bilgi Burhaniye Turizm Müdürü
Ömer Ünal OLTULU tarafından gönderilmiştir. Kendisine teşekkür
ederiz. |
|
|
COĞRAFİ KONUM
:
Burhaniye, Balıkesir’in Kuzey Ege Bölgesi sınırları içinde, Edremit
Körfezi’nin doğusunda yer alan düz ve verimli topraklardan oluşan ova
üzerinde kurulmuş şirin bir ilçedir. Doğusunda Havran , kuzeyinde
Edremit , Güneyinde Gömeç , güneydoğusunda ise Bergama ile komşudur.
Balıkesir -
İzmir - Çanakkale yol ayrımı üzerinde bulunması, hem ulaşımı
kolaylaştırmakta hem de ilçenin turistik önemini arttırmaktadır.
İlçe Merkezi denizden 4 km. içeride
olup, denizden 10 m. yüksekliktedir. Başta Ören olmak üzere, İskele,
Öğretmenler Mahallesi, İğdeburun, Adyar, Orjan-Denetko gibi sayfiye
yerleri deniz kıyısında olup, kilometrelerce uzunlukta plaja sahiptir. |
İKLİM
: Akdeniz ve Ege
iklimlerinin karakteristik özelliğini gösterir. Kış ayları ılık ve
yağışlı, yaz ayları ise sıcak ve kurak geçer.Bölge, kara ve denizin
ısınma farkından doğan Meltem ve İmbat rüzgarlarının etkisi altındadır.
Özellikle yaz aylarında güneşin bunaltıcı etkisini azaltan İmbat
rüzgarları, yörenin simgesi haline gelmiştir.
Altınoluk’la birlikte Burhaniye-Ören, Alp Dağlarından sonra Dünyanın en
yoğun Oksijenine sahiptir ve Oksijen Çadırı olarak adlandırılmaktadır. |
ULAŞIM
: Balıkesir - İzmir - Çanakkale yol ayrımı üzerinde bulunan
Burhaniye’den bu üç ilimize günün her saatinde otobüs buluna
bilmektedir. Ayrıca Bursa, Ankara ve İstanbul gibi büyük illerimize
de her gün sabahtan gece yarısına kadar çeşitli saatlerde otobüs
vardır.
İlçe girişinde kurulan ve üç yıldır hizmet vermekte olan Körfez
Havaalanı da ilçeye ulaşımda çok önemli bir olanak sağlamaktadır.
THY haftada iki gün karşılıklı olarak İstanbul - Burhaniye
seferleri yapmaktadır.
İlçemizin
çevre il ve ilçeler ile önemli merkezlere karayolu ile uzaklığı şöyledir
:
Balıkesir |
93 |
Ayvalık
|
34 |
Ankara |
623 |
Edremit |
13 |
İstanbul (Çanakkale üzeri) |
464 |
Akçay (Edremit
Üzeri) |
23 |
İstanbul (Bursa Üzeri) |
486 |
Akçay (Sahil
yolu) |
14 |
Bursa |
243 |
Altınoluk |
41 |
Dikili |
70 |
Behramkale
(Çanakkale yolu ) |
105 |
Bergama |
82 |
Behramkale (Sahil
yolu) |
75 |
İzmir |
175 |
Turuva |
123 |
Selçuk (Efes) |
245 |
Çanakkale |
142 |
|
TARİHÇE
:
Şehrin tarihçesi, bilinebilen ilk yerleşim yeri olan ve bugünkü İskele
Mevkii yakınlarında Lidya Kralı KREZÜS’ ten çok önceleri kurulan
ANAHOR veya PİDASUS adlarıyla anılan büyük bir şehir ile başlar.
M.Ö. 1443
yılında , ilk kez MYSİA bölgesi halkı tarafından inşa edilmiş olan
kent, Antik Çağda ADRAMYTTEİON’a bağlı olarak kalmış ve tarih boyunca
da ADRAMYTTEİON ( latince adıyla ADRAMYTTİON ) veya ADRAMYTTUM adları
ile birlikte anılmıştır. ADRAMYTTEİON adı Lidya Kralı KREZÜS’ün
kardeşi ADRAMYS’ten kaynaklanır. ADRAMYS , savaşlarda harap olan kenti
yeniden inşa ettirmiş ve kendi adını vermiştir.
Tarih
kitapları Edremit Körfezi’nin çok eski çağlardaki en önemli yerleşim
yerinin Eski Edremit diye bilinen, bugünkü Ören İskelesi yanında bulunan
Karataş Mevkii’nden itibaren 8 km.lik bir daireyi kapsayan
ADRAMYTTEİON olduğunu yazar. Tarihçiler ADRAMYTTEİON’un civarında TROYA,
PERGAMON ve TAİP gibi ünlü şehirlerin bulunduğunu , o devirde bölgedeki
tek Anayasa Mahkemesinin ADRAMYTTEİON’da olduğunu ve kentin Hukuk
Merkezi olarak anıldığını belirtirler.
Romalıların
istila devrinde Edremit ile birlikte Roma İmparatorluğu topraklarına
katılmış olan kent,bu devirde kültürel bakımdan çok önemli bir yerde
bulunmaktaydı.
Daha
sonraları Bizans İmparatorluğu egemenliğine giren şehir bu dönemde
önemini giderek kaybetmiş ve bu topraklar üzerinde sık sık yaşanan
savaşlardan dolayı günümüze çok az sayıda tarihi eser kalmıştır.
Selçuklu
İmparatorluğu’nun yükselme devrinde bu imparatorluğun egemenliğine
giren kente, Selçuklu İmparatoru KILIÇ ASLAN tarafından Sınır Komutanı
olarak TAYLI BABA gönderilmiş; TAYLI BABA bölgeyi Bizanslılardan
tamamen temizlemiş ve dağınık halde yaşayan halkı bugünkü Taylıeli
Köyü’nün olduğu yerde toplayarak burayı kendine merkez yapmıştır. Ancak
bölgenin dağlık ve genişlemeye elverişsiz olması yüzünden Taylıeli
Halkını daha sonra bugünkü Memiş Mahallesi’nin olduğu düzlüğe
taşımıştır.
Selçuklular’ın dağılması ile Karesioğulları’nın eline geçen kent,1323
yılında da Osmanlı İmparatorluğu’na bağlanmıştır. 1484 yılında ise
bugünkü Kızıklı Köyü’ne doğru uzanan Su Kemeri’ne atfen KEMER adını
almıştır.
1866 yılına
kadar Edremit’e bağlı bir Bucak olan kent, 1867 yılında bağımsız İlçe
olmuştur.
19. yy’da
Sultan Abdülhamit zamanında oğlu BURHANETTİN’in adına atfen ilçenin adı
BURHANİYE olarak değiştirilmiştir.
Milli
Mücadele döneminde tüm Ege Bölgesi ile birlikte işgale uğrayan Burhaniye
08.EYLÜL.1922’de kurtulmuştur. |
TARİHSEL VE KÜLTÜREL ÇEVRE
ÖREN
: Eski
Edremit olarak bilinen tarihi kent Adramytteion’un yerleşim alanı olan
Ören’de bugün o devirlere ait tarihi kalıntılara pek
rastlanamamaktadır. Bunun nedeni de , şehrin tarih boyunca sık sık
istilaya uğrayıp savaşmak zorunda kalması ve 1090 yılında tamamen
terkedilmesidir. İnşaat sektörünün hızla gelişmesiyle izleri bugün
tamamen kaybolmuş olan bu antik kentten geriye Hellenistik Roma ve
Bizans devirlerine ait kabartma taşlar ve sütunlar kalmıştır.
KAYA SUNAKLARI
:
Yöremizde 1995 yılından beri, Sakarya Üniversitesi Fen Edebiyat
Fakültesi Arkeoloji Bölümü Başkanı Doç. Dr. Engin BEKSAÇ Başkanlığında
yapılan arkeolojik yüzey araştırmaları sırasında; benzerleri ancak Doğu
ve Orta Avrupa Ülkelerinde görülen, Türkiye’de ise çok sınırlı örnekleri
bulunan “ Kaya Sunakları ” tespit edilmiş ve ilk kez Doç. Dr. Sayın
Engin BEKSAÇ tarafından bilim, arkeoloji, kültür ve turizm çevrelerinin
dikkatine sunulmuştur.
 |
 |
Dedekaya |
Arınma
Havuzu |
Edremit
Körfezi’nin güneyindeki Madra dağının eteklerinde, özellikle de
Burhaniye ilçesinde yoğun şekilde
karşılaşılan
Kaya Sunakları, plan bakımından Antik Çağın tapım yerlerinden farklıdır.
Temel antik dini merkezler, tapınak yapılarını barındırırken; Kaya
Sunaklarının bulunduğu alanlarda ise, en azından bugüne kalacak kadar
sağlam dini yapılara önem verilmemiştir. Bunun nedeni, Kaya Sunaklarının
temsil ettiği dinsel düşünüş tarzının doğayla bütünleşmeyi gerektirmesi
ve merkezinde bir Ana Tanrıçanın olduğu bu dinin, Ana Tanrıçayı Kaya
Sunağı ile özdeşleştirmesidir. Kaya, Tanrıçanın Eşiyle birlikte oturup
evrendeki canlıları yönettiği “İkili Taht ” olarak görülmekteydi. Dini
törenler, evrensel yapının işlerliğini göz önüne sermek için
yapılırdı.
Kaya
Sunaklarındaki ayinler büyük olasılıkla evren yapısını sembolize
ediyordu. Bunun için, önce Ana Tanrıça kültüne bağlı seçilmiş insanlar
Kaya Sunağının önünde bulunan düz bir alanda toplanır, sonra da alanın
etrafındaki havuzlarda arınırlardı.
 |
 |
 |
Balıktaş
Kayaları |
Balıktaş
Kayaları |
İnkaya
Mağarası |
Böylelikle törene ve adakların Tanrıçaya
sunulmasına hazır hale gelirlerdi ki, bunun için kaya sunaklarının
çevresine nişler oyulmuştu. Sunakta toplanan gruptan belirli kişiler
seçilerek, Tanrıçanın sırlarına ulaşmak için kayanın zirve noktasına
götürülür ve orada bulunan havuzda kanla yapılan arınma töreninden sonra
da Ana Tanrıça ve Eşini sembolize eden “ İkili Taht ” önünde
kendilerine ‘Tanrıçanın Bilgisi’ fısıldanırdı .
Kaya
Sunakları, Cilalı Taş Devrinden beri var olan tanrılaştırılmış doğa ve
bereket inancının en güzel örnekleridir .
Hisarköy
Kaya Sunağı , Kaplan Sivrisi Akrapolü , Bahadınlı Köyü Dedekaya
Anatanrıça Kültü , Bahadınlı Köyü İnkaya Mağarası , Börezli Köyü Fugla
Tepe , Dutluca Köyü Deliktaş Kaya Sunağı ve Pelitköy Harmankaya Mağarası
gibi büyük tarihsel önemi olan yerler üzerinde daha çok geniş
araştırmalara gerek vardır. Burhaniye ve çevresinde yapılacak
araştırmalar, bizi şüphesiz çok daha ileri ve inanılmaz sonuçlara
götürecektir. |

ŞAHİNLER KÖYÜ CAMİ
: Yaklaşık 150 yıllık olduğu tahmin edilen Şahinler Köyü Camii;
Türk-İslam aleminde, içerisinde eski hat örnekleri olmayan, buna karşın
köy mezarlığı ve Rezelli Değirmeni ile çeşitli doğa ve meyve
fresklerinden oluşan süslemeli kubbesiyle çok ayrı özellikte bir
camidir. 1993-94 yıllarında Vakıflar Müdürlüğü tarafından Kültür
Bakanlığı Anıtlar Yüksek Kurulu denetiminde restore ettirilmiştir.
|
DOĞAL GÜZELLİKLER , GEZİ VE MESİRE YERLERİ
ÖREN ve ÖREN
PLAJI (Mavi Bayraklı)
: Yalnızca Tarihi değil aynı zamanda Doğal SİT Alanı olan ÖREN’deki
asırlık palamut ağaçlarının, Kültür ve Tabiat Varlıkları Koruma Kurulu
tarafından tek tek numaralandırılarak koruma altına alınması ile YEŞİL
ÖREN kimliği de güvence altına alınmıştır.
Tertemiz
suyu ve ince kumu ile ünlenen Ören Plajı, 2000 yılından beri bu ününü
Avrupa Çevre Eğitim Vakfı (Feee) tarafından verilen ve artık tüm
dünyada “Denize Girilebilirlik Ölçütü” olan Mavi Bayrak ile tescil
ettirmiştir.
Temiz deniz ,
tertemiz plaj , yemyeşil dinlenme alanları ve bol tatlı su... İşte
bunların hepsini bir arada görebileceğiniz çok ender yerlerden
birisidir Ören. |
TAYLIELİ KÖYÜ
: İlçe merkezine 7 km. , İskele Mahallesine ise 1,5 km. uzaklıkta olan
Taylıeli Köyü Burhaniye açısından tarihi öneminin yanısıra tüm körfeze
hakim manzarası ve doğal köy ortamıyla da eşsiz bir dinlence yeridir.
Gündüz yeşilin binbir tonu , akşam güneş batışının muhteşemliği , gece
de körfez ışıklarının denizdeki parıltıları en güzel buradan
izlenebilir.
|
DUTLUCA KÖYÜ : 2005 yılında turizme
kazandırılan bu köyümüz, bir yandan Edremit Körfezi'ne en güzel
panoramayı ve eşsiz güzellikteki doğa yürüyüşü (trekking) parkurunu
sunmakta, öte yandan da Deliktaş ve Merdivenli Kaya ile tarihsel önemini
ortaya koymaktadır. |
 |
 |
Deliklitaş |
Merdivenli
Kayalar |
|
|
|
|
|
Fotoğrafların izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması
5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
|